Amerika, Balkanlar'a yeniden dönüyor


Bush yönetiminin dış politikada önceliği Irak'tı. Bu yüzden başka konularla fazla ilgilenmedi, bunları ihmal etti. Afganistan, ihmal edilenlerin başında geliyordu. Nitekim, bu yüzden bugün Obama yönetimi bu ihmalin faturasını bu ülkeye daha fazla asker göndererek, yeni bir generalin uygulayacağı yeni bir askerî strateji ile gidermeye çalışıyor.
Balkanlar da Bush yönetiminin ihmal ettiği bir konuydu. Clinton yönetiminin çok yönlü ve kararlı Balkan politikası da Bush yönetimi tarafından geri plana itilmişti.

Obama yönetimi, Afganistan'da olduğu gibi bugün Balkanlar'ı da gündemine alarak, bu bölgeyle yeniden ilgi kurmaya, bölge politikasında yeniden aktif rol almaya karar vermiş bulunuyor.

Nitekim, bu sebeple Başkan Yardımcısı Joseph Biden, yarın üç gün sürecek bir Balkan turuna başlayacak. Açıklamalardan Biden'ın pazartesi günü Priştina, salı günü Saraybosna ve çarşamba günü de Belgrad'a geleceği, bu başkentlerde önemli resmî görüşmeler yapacağı bildiriliyor.

Obama yönetiminin dış politika konusundaki çok önemli isimlerinden birisi olan Biden'ın söz konusu turunun ilk durağı olan Kosova, kendisini çok sıcak ve içten bir şekilde ağırlayacak. Bu, Amerika'nın Kosova'ya hem savaşta ve hem de barışta verdiği destekten dolayı elbette. Kosova Devlet Başkanı Fatmir Seydiu, Biden'ın ziyaretini, Kosova'yı ve demokrasisini desteklemeye devam etmesi bakımından son derece önemli buluyor.

Biden, 1996 yılında Saraybosna'yı ziyaret eden zamanın Başkanı Bill Clinton'dan sonra bu başkenti ziyaret edecek olan ikinci önemli Amerikan devlet adamı olacak. Biden, Saraybosna'da da iyi ve sıcak karşılanacak şüphesiz. Bu da aynen Kosova'da olduğu gibi Amerika'nın hem savaşta ve hem barışta Bosna'yı destelemesinden dolayı elbette. Ancak sıcak karşılamanın Müslümanlar ve Hırvatlarla sınırlı kalacağı, Bosnalı Sırpların ise Biden'ın ziyaretinden hiç memnun olmayacakları da şimdiden belli olmuş bulunuyor. Nitekim Bosnalı Sırp liderler, Amerika'nın bölgeden uzak durması, bölge problemlerine karışmaması yolunda birtakım mesajlar da vermekten geri durmuyorlar.

Bu arada yeri gelmişken Amerika'nın Bosna'ya olan ilgisini göstermek bakımından Amerikan Kongresi'nin geçen çarşamba günü önemli bir karar aldığını da hatırlatalım. 171 sayılı bu kararın en önemli maddesi, Amerika'nın Bosna için yeniden bir özel temsilci atanması çağrısını yapması. Kararın diğer maddelerinde Bosna-Hersek'in Avrupa-Atlantik topluluğuna tam anlamıyla entegrasyonunun Amerika'nın millî menfaatleri ve güneydoğu Avrupa'nın istikrarı için önemli olduğunun altı çizilirken ayrıca Bosna Yüksek Temsilcilik makamının kapatılma şartları tamamen oluşmadan kapatılmaması çağrısı da yapılıyor. Bunlara ilaveten, Avrupa Birliği liderliğine de EUFOR denen Avrupa Birliği barış gücünün misyonunun sona erdirilmesi konusunu yeniden gözden geçirmesi de tavsiye ediliyor.

Biden'ı, üçüncü durağı olan Belgrad'da ise 'karışık' bir karşılama bekliyor. Batı ve Avrupa Birliği yanlısı Devlet Başkanı Boris Tadiç, şüphesiz Biden'ı iyi karşılayacak; ancak Batı karşıtı Radikal Parti ve benzerlerinin Biden'ın ziyaretinden hiç memnun olmayacakları da bugünden söylenebilir.

Biden'ın Kosova, Bosna ve Sırbistan ziyaretleri birçok bakımdan önemli. Ziyaretlerle Amerika bir anlamda yıllar sonra yeniden Balkanlar'a dönmüş oluyor. Bu, şüphesiz bazı bakımlardan bozulma işaretleri gösteren bu bölgenin istikrar, barış ve güvenliği için son derece önemli bir adım. Özellikle de Bosna ve Kosova bakımından. Son tahlilde bu ülkeler kendi liderlerinin de birçok defa söyledikleri gibi güvenlikleri bakımından en çok Amerika'ya güveniyorlar. Bunda haklılar da. Nitekim tarih, bu iki ülkeyi Sırp zulmünden Amerika'nın kurtardığını açıkça gösteriyor. Amerika'nın Balkanlar'a yeniden dönmesi ve yeniden önem vermeye başlaması sevinilecek bir konu kısacası.

Zaman