Küba'ya yönelik seyahat kısıtlamasını gevşeten Obama, Kübalılara zarar veren ambargoyu da Havana'dan karşılık beklemeden kaldırmalı.
Anti-Amerikancılık Latin Amerika'da icat edildi, zira yayılan ABD ilk önce Meksika'nın bir bölümünü yuttu, ardından Karayipler'i bir Amerikan gölü haline getirdi ve bu süreçte milliyetçi öfkeyi artırdı. O zamandan bu yana Amerika içi ilişkilerde işbirliğine dayalı başka dönemler de oldu. Fakat George W. Bush birçok Latin Amerikalı'ya, kuzey komşularının en sevmedikleri özelliğinin ne olduğunu hatırlattı: Küstahça kibir. Bu yüzden Bush, Venezüella Devlet Başkanı Hugo Chavez gibi, ülke sorunlarından yabancı bir günah keçisini sorumlu tutmayı seven liderler için kolay bir hedefti.
Barack Obama bu tür eleştirel liderlerin elinden bu silahı almaya kararlı görünüyor. İlk bölge ziyaretinde eşit ortaklıktan dem vurarak liderleri cezbetti. Fakat Obama komşularıyla ilgili, ABD'nin Latin Amerika'daki nüfuzunun erimesine göz yummakla suçlanan Bush'tan başarılı olacak mı? Obama selefinin bölgeye yönelik bazı politikalarını değiştirmek, bazılarını da sürdürmek istiyor. Meksika Devlet Başkanı Felipe Calderon'a uyuşturucu çeteleriyle mücadelesinde destek öneriyor. Cesur biçimde, Meksika ve Orta Amerika için önem taşıyan göç reformunu diriltmek istiyor; daha az cesaretli şekilde, ABD'deki yarı otomatik 'saldırı silahları' konusundaki eleğe dönmüş yasağı tekrar sertleştirme mücadelesine heves gösteriyor. Selefi gibi Obama da hassas bir şekilde, Brezilya'nın Güney Amerika'nın önde gelen gücü mahiyetindeki yeni statüsünü kabul ediyor.
En aleni değişim Küba konusunda. ABD Kübalı Amerikalıların adaya ziyaretleri ve para göndermelerine yönelik kısıtlamaları gevşeteceğini, Amerikan telekomünikasyon şirketlerinin bu ülkede iş yapmasına izin vereceğini açıkladı. Bu memnuniyet verici bir karardı. Obama'nın da dediği gibi, ABD'nin ekonomik ambargosu 'istediğimiz gibi işlemiyor: Küba halkı özgür değil'.
Fakat bu savın gereği ambargoyu üstünkörü tadil etmek değil, kaldırmak. Economist ambargonun adaletsiz (Hükümetten ziyade halka zarar veriyor), mantıksız (ABD Çin ve Vietnam gibi diğer komünist ülkelerle normal ilişkilere sahip) ve ters teper nitelikte (Castro biraderlere tiranlık için bahane sağlıyor) olduğuna inanıyor. Birçok Amerikalı da artık bu fikirde. Kongre şimdi ambargoyu kaldırmaya başlayabilir. Artık bir grup Amerikalı'nın Küba'ya özgürce seyahat ederken çoğunun edemeyecek olması saçma bir durum yaratacak.
Obama daha fazlasını yapmadan önce, Küba'nın da bir adım atmasını, sözgelimi siyasi tutukluları bırakmasını istiyor. Fakat daha mantıklı bir politika, derhal gelecek bir karşılığa esir edilmemeli. ABD'nin ekonomik taahhüdü Küba'da reformu, değişen Küba toplumuyla ve Chavez'in bedava petrolüne bağımlılığa bir alternatif sunmakla tetikleyebilir.
Obama Amerikalar Zirvesi'nde Chavez'e nazik davrandı. Venezüella'nın ABD için bir güvenlik tehdidi olmadığını söylerken haklı. Fakat Venezüella ekonomisi zayıflarken, devlet başkanı muhaliflere baskı uyguluyor. Bu ay Chavez, Caracas'ın yeni seçilen muhalif belediye başkanının yetkilerini aldı.
Obama, Chavez'in açıkça eleştirilmesinin ters teptiği konusunda Bush'la hemfikir. Fakat bölgenin son dönemde nispeten kucakladığı demokrasi ve insan haklarının sürdürülmesi bütün Amerika halklarının çıkarına. Obama Latin Amerikalıları ABD'nin bölgede 'bir iyilik gücü' olduğuna ikna etme çabası çerçevesinde umut verici bir başlangıç yaptı. (Başyazı, 23 Nisan 2009)
Kaynak: Radikal