AKP reform dersini geçemedi

DTP'nin kapatılması kararı Türkiye'deki demokratik sürece ve özellikle de AKP'ye indirilen çok ciddi bir darbe. Kararın öncelikli sebebi AKP'nin iktidara gelince başlattığı reform sürecinin durdurması.Hatta reform sürecinin AB üyelik müzakerelerinin başlamasıyla bittiği söylenebilir.

AKP son genel ve yerel seçimlerin öncesinde ilk dar ve yerel hesaplarını ödemeye başladı; o dönemde parti milliyetçi bir söylem kullandı ve Başbakan Tayyip Erdoğan orduya Kuzey Irak'a girme yetkisi vermekte gecikmedi.

Parti ülkede en önemli reform projelerinden biri olan ilk demokratik ve sivil anayasa taslağını geçirme noktasında da hipnotize oldu. Bu hipnozun sebeplerini şu ana dek anlamış değiliz. AKP, özellikle de Kürt bölgelerindeki yerel seçimlerde önemli ölçüde oy kaybetmesi üzerine Kürt açılımını başlattı. Ardından bu ismi düzeltti ve Kürt gerçeğine yoğunlaşmaktan kaçarak 'demokratik açılım' ifadesini kullandı.

Kimin muhatap olduğu belli
Kürtlere yönelik yeni girişimin cesaret verici ve olumlu unsurlar içerdiği inkâr edilemez. Ancak bu girişim Türkiye'deki Kürt sorununun özüne temas edemedi. Sorunun özü şu iki noktadan oluşuyor: Kürt talepleri ve müzakerede Kürtleri kimin temsil ettiği.

Kürt talepleri, dil, kültür ve siyasi kimlikle özetleniyor. Hükümetin değerlendirmeleri henüz Kürtleri tatmin edecek dereceye varmış değil. Bu taleplerin başında okullarda ve üniversitelerde ana dilde eğitim ve öğrenim hakkı geliyor. 15 milyon Kürt bu doğal haktan mahrum kaldıkça hiçkimse Kürtlerden, kendilerini 1930'larda 'bir gün Türklerin kölesi olmak için yaratılmışlar' diye niteleyenlere boyun eğmelerini bekleyemez.

İkinci temel noktaysa, bu taleplerine ilişkin tartışmalarda Kürtleri kimin temsil edeceği. Kürtlerin temel temsilcisinin 30 yıldır PKK olduğu biliniyor. Çalışma yöntemini ister onaylayalım veya onaylamayalım, Türkiye'deki Kürtlerin çoğunluğu PKK'yı veya PKK'yı destekleyen partileri destekliyor. Abdullah Öcalan'ın 1999'dan bu yana tutuklu olmasına rağmen, Kürtlerin çoğunluğu hâlâ onun posterlerini taşıyor ve Türk devletinin muhatabı olmasını istiyorlar.

Bu düğümü hiçbir Türk hükümeti aşamadı. Öcalan ve PKK teröristse, DTP'nin akıbeti de kapatılmaksa Türk yetkililer kendi kendileriyle mi diyalog kuracak? Kürt temsilcilerinin yerine kendisi mi müzakere edecek?

Diğer alanlarda da reform durdu
Anayasa Mahkemesi kapatma kararı aldı, ancak bu kararın asıl sorumlusu parti kapatılmalarını yasaklamak için reformu başlatmayan AKP hükümeti. AKP Kürt kimliğini inkâra nokta koymak için de reformu başlatmadı; çözümsüzlük bakımından Kürt dosyasından geride kalmayan başka reform dosyaları için de aynısı geçerli.

DTP'nin reform sürecinin başlamasından yedi yıl sonra kapatılması Türkiye'nin alnında kara bir leke. Bu lekeyi ancak Kürtlere ve Kürt olmayanlara haklarını eksiksiz veren yeni bir anayasa temizler. Yoksa ya kaos ya da Irak'taki Kürt modelini göreceğiz. (Birleşik Arap Emirlikleri gazetesi Haliç, 15 Aralık 2009)

Kaynak: Radikal