İnsan kendini farklı durumlara göre tanımlar. Kendini bilme ve tanımlama meselesi Batı düşüncesini de epey uğraştırmıştır. Modern Batı düşüncesinin de en hayati soru/n/larından biri kimlik sorunudur.
İnsanın farklı düzeylerde kendini tanımlama biçimleri vardır. Kabaca toplumsal/sosyolojik aidiyeti ile ontolojik aidiyeti/kimliği birbirinden ayrıştırılabilir. Toplumsal aidiyetler genelde çevresel faktörlerin etkisiyle ortaya çıkan, belirlenen kimliklerdir. Daha çok ötekine göre şekillenir/tanımlanır.
Varoluşsal kimlikler ise insanın kendini bilmesiyle, kendini tanımlamasıyla alakalıdır ve bu inanç dediğimiz farklı bir varoluşsal düzleme işaret eder. Arap, İngiliz, Türk olmamız, şu bölgede veya bu dili konuşuyor olmamız gibi modern olmak, ilkel olmak, göçmen olmak gibi kimlikler de ötekine göre şekillenen sosyolojik tanımlamalardır.