Afrin sonrası ABD ve Türkiye mutabakata varabilir mi?

Zeytin Dalı Harekâtının başarısı ve haritalara yansıyan son tablo, PKK koridoru projesinin sahipleri için büyük hayal kırıklığı oldu. Ankara’nın kararlılığı ve burada da durmayacağı, Salı günü TSK’nın Tel Rıfat ve Minnag havaalanının da tamamen kontrol altına alınması için harekete geçmesiyle anlaşıldı. Yakın zamanda görevinden ayrılan Alman Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel’in “Der Tagesspiegel” gazetesi için yazdığı “Afrin ABD’ye bir mesajdır” başlıklı yazı, aslında Batı ittifakında kapalı kapılar ardında sıkça duymaya başladığımız itirafların yüksek sesle söylenmiş bir versiyonu… “Batı’nın Türkiye’yi kaybetmesi, Rusya’nın kazancına” ana fikri kafalara dank etmeye başladıkça artan endişe, artık Türkiye ile çalışmanın bir yolunu bulmaları gerektiğini, bunun için Türkiye’nin meşru kaygılarını ciddiye almaları gerektiğini, bu listenin başında da Suriye’nin geldiğini fark etmelerini sağlıyor.

Tabi bir yandan da “Türkiye’nin bundan sonraki hamlesi neresi olacak? Ufukta yeni bir harekât var mı? Nereye olacak?” sorusu herkesin aklında…

Astana sürecine bağlı olarak devam eden ‘Gerginliği Azaltma Operasyonu’ kapsamında TSK İdlib’in kuzeyinden güneyine toplam 12 bölgede gözlem noktası kurma işini sürdürüyor ve yaklaşık 35 km derinliğe inilmiş durumda. Türkiye, Suriye’de öncelikli olarak, PKK başta olmak üzere terör örgütlerini temizlemek için bulunsa da, Suriye rejiminin güneye doğru ilerleyişini de kontrol altında tutmaya çalışıyor. Rejimin kuzeye hunharca ilerlemesi Türkiye’yi yeni bir göç dalgasına maruz bırakabilir; aynı zamanda her ne kadar PKK nedeniyle öncelikli tehdit durumunda değilse de Suriye rejiminin Türkiye’ye dost olmayacağı tahmin edilmektedir, sınırımızdan uzak olması tercih edilir.

Yazının tamamını okumak için TIKLAYINIZ