ABD'nin diplomatik saldırısı bir dönüm noktası

Ortadoğu'daki tüm sorunların bağlantılı olduğunu teslim eden Obama'nın, Suriye'den İran'a uzanan kapsamlı diplomatik saldırısı önceden görülmedik bir yaklaşım...

İran'la doğrudan diyalog, Türkiye'nin Suriye'yle İsrail arasında doğrudan müzakerelerin de yürütülmesine katılımı ve Filistin'de iki devletli çözüme dayalı müzakerelerin yapılacağı iddiası... Obama yönetiminin Ortadoğu'daki yeni stratejisinin unsurlarını, bu eğilimlerin yanı sıra George W. Bush'suz bir terörle savaş formülü, Arap bölgesinde yarı demokrat, yarı liberal yaklaşımların yapılandırılması ve Irak'tan çekilme oluşturacak.

Bütün bu dosyaların Beyaz Saray'la ve ABD Dışişleri'yle bağlantılı özel ekipleri olacak. Bu durum şu iki gerçeğe işaret ediyor: İlki, Obama Ortadoğu'daki yeni Amerikan diplomasisine kişisel damgasını vurma niyetinde. İkincisi, ABD ekonomik krize boğulacak olsa da bu bölgedeki ipleri boş bırakamaz. Bu durum, Amerikan ulusal güvenliğiyle doğrudan alakalı şu üç nedenden kaynaklanıyor: İlki, 11 Eylül'deki gibi terörün ABD'nin derinliklerine uzanması tehlikesi; ikincisi ABD'nin petrolle ilgili çıkarları; üçüncüsü, İsrail'in ABD'yi istemese de İran'la savaşa
çekme ihtimali.

Obama'nın izleyeceği üslup, tüm bu cephelerde kapsamlı ve eş zamanlı diplomatik saldırı. Şu an bizzat yaşanan bu. Zira birkaç gün önce Atina'da başlayan gizli İran-ABD görüşmeleri, ABD'nin doğrudan
Suriye-İsrail müzakerelerine yol hazırlamak için Şam ve Türkiye'de yaptığı görüşmelere eşlik ediyor. ABD Irak'taki güçlerinin 'yeniden konuşlandırılması' için çalışırken, Obama'nın Lübnan asıllı Ortadoğu özel temsilcisi George Mitchell, Filistin-İsrail diyaloğu turlarının bir yenisi için Doğu Kudüs'te ofisler açıyor.

Bölgesel ve uluslararası düzlemlerdeki bu yeni stratejiye 'ılımlı' Arapların yanı sıra Rus, Çin ve Avrupa desteği toplama amaçlı paralel hareketlilikler söz konusu. Bu strateji, Beyaz Saray'ın talebiyle konunun araştırılması için bütün bu ülkelerden heyetlerin Washington'a akın etmesiyle, bu ay sonundan önce onaylanabilir.

Peki Obama niçin bütün bu cephelerle hep birlikte çalışma kararı aldı? Bu noktada, yaklaşık iki yıl önce yayımlanan ve sorunlar arasındaki bağlantı nedeniyle Ortadoğu'nun çeşitli sorunlarına bölgesel bir bakışla yaklaşmanın kaçınılmazlığı üzerinde duran Baker-Hamilton ve Albright girişimlerini hatırlatmak gerek. İki girişimin de önerdiği formül, BM ve bazı büyük ülkelerin katılacağı bir bölgesel konferans yapılması. Fakat şu an böyle bir konferansın yeni Amerikan stratejisinin başlangıcı değil, sonucu olacağı açık. Bu bir dönüm noktası. (Birleşik Arap Emirlikleri gazetesi Haliç, 15 Nisan 2009)

Kaynak: Radikal