'Abdestli kapitalizm'

Aslında yazıya Müslümanlığın olamasa da Müslümanların kapitalizmle imtihanı diye de başlayabilirdim. Ne var ki, kapitalizmle başı belada olan sadece Müslümanlar değil. Hıristiyanlar, Museviler, Budistler kapitalizmle baş etmeye ya da baş eğmekle karşı karşıya. Bu girişi yapmamın nedeni ise, geçen hafta bir Anadolu şehrinin Cuma namazı sonrası artık dükkanların kapanmadığı tarihi kapalı çarşısından geçip alışveriş merkezlerindeki tüketim alışkanlıklarına, cami adabından sokaktaki insan profilinin bende yaptığı çağrışımlar..

Doğrusu özellikle Hıristiyanlık kapitalizm karşısında teslim bayrağını çoktan çekti. Sorun Hıristiyanların modernlik, kapitalizm gibi dönüştürücü süreçlerle ilişkisi olmaktan ziyade bizzat Hıristiyanlığın yada kilisenin uyumu meselesi olmaktan çıkalı yüzlerce yıl oldu neredeyse.

Bu çerçevede meseleyi Protestan etik ve kapitalizm ilişkisi olarak ele alan Max Weber'in tezlerni Müslüman toplumlara, İslama uygulamaya çalışılması, bu paradigmaya sıkıştırılması tesadüf değil. Protestanlığın (ahlakı) kapitalizmi doğurduğu tezi aslında kapitalizme muhafazakarlar eliyle yaşatma ve yarınlara taşıma görevi yüklemenin formülasyonu olarak okumak lazım. Kapitalist sistemdeki büyük dönüşümlerinin muhafazakarlık marifetiyle gerçekleştirilmiş olması tesadüf olmadığı gibi meşruiyetini de Weberyen yaklaşıma borçlu.

 

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN