ABD silahsızlanmada ciddiyse nereye bakacağı belli

Dikkatler Washington'ın sözlerini fiiliyata aktarmada ne kadar ciddi olduğuna yoğunlaşmış durumda.

ABD Başkanı Barack Obama son açıklamalarından birinde, uzak bir ihtimal olmasına rağmen dünyayı nükleer silahlardan arındırma planı sunmayı vaat etti.

Planın ayrıntılarını ve gerçekleşme imkânını beklerken, bu planın dünyadaki bir numaralı nükleer devlet tarafından sunulması epey önemli. Fakat ılımlılık politikası izlemede ve yerküreyi kitle imha silahlarından arındırmadaki dürüstlük hakkında sorular söz konusu. Zira büyük devletlerin kendi politikalarında izledikleri ayırımcılık, dünyadaki krizlerin esas sebebi.

2. Dünya Savaşı'nda galip gelen beş ülkenin belirginleşmesinden, nükleer silahlara sahip olarak uluslararası yasaların ve sözleşmelerin dışına çıkma,
BM Güvenlik Konseyi'nin kararlarını veto etme ve ardından uluslararası kurumlar üzerinde kontrol kurma haklarını kendi kendilerine vermelerinden bu yana silahlanma yarışı başladı. İş öyle bir noktaya geldi ki, Filistin'deki gaspçı oluşum, en basit insani kriterlere bile bağlı kalmaksızın barışı tehdit
eden nükleer bir güce dönüştü.

Geçen yıllar boyunca Filistin ve civarında binlerce masumun öldürülmesinin ve milyonlarca insanın evlerinden olmasının yanı sıra hiçbir hukuki formüle dayanmaksızın egemenliğe sahip ülkelere yönelik Amerikan ve Batılı saldırıların yeryüzüne barış ve istikrar getirmesi mümkün değil. Ayrıca Nazi işgaline karşı bir direniş olduğu gibi, işgale direniş saldırganların gerekçeleri ne olursa olsun meşru kalacaktır.

Bizler hâkimiyet zihniyeti ve yayılmacılık politikası sebebiyle krizlerin bütün şekilleriyle birbirine karıştığı bir zamanda yaşıyoruz. Dünya barışına ancak gasp edilen hakların sahiplerine iade edilmesiyle ulaşılabilir. Topraklarında yabancı otoriteyi uzun bir dönem boyunca kabul edecek bir halk yoktur. Ayrıca Batı kendi egemenliğinin ve topraklarının işgale veya müdahaleye maruz kalmasını reddedeceği gibi, başkalarının içişlerine müdahaleyi ve saldırmayı bırakmalı. (İran'da Arapça yayımlanan Vifak gazetesi, 5 Nisan 2009)

Kaynak: Radikal