Bir Amerikan başkanının dost bir Müslüman başkentinde ABD'nin İslam'la savaşta olmadığını açıklamak üzere bir konuşma yapması gerektiğini düşünmek sıra dışı. Ancak sekiz yıllık Bush yönetimi ve onun genel olarak Ortadoğu'da yanlış yönlendirilmiş politikalarının ardından Pew Küresel Eğilimler Projesi, NATO müttefiki Türkiye'de ABD'ye desteğin yüzde düştüğünü ortaya koymuştu.
Türkiye'de, Müslüman dünyanın bir başka yerinde olduğu gibi, halkın çoğunluğu ABD'nin İsrail-Filistin, Lübnan, Afganistan ve hepsinden önemlisi Irak'taki politikalarıyla gerçekten İslam'la savaşta olduğuna inanır hale geldi. Bu siyasi felaketten menfaat sağlayanlar genelde İslamcılar ve bilhassa cihadçı aşırılıkçılar oldu. Barack Obama'nın Müslüman bir ülkeye ilk resmi ziyaretini yapmak için planlı biçimde Türkiye'yi seçmesi, bu eğilimi tersine çevirmek üzere çok uzun ve meşakkatli olacak bir girişimin başlangıcı.
Neden Türkiye? Sırf bir NATO müttefiki olduğu için değil. Sırf Avrupa ve Asya arasında coğrafi bir köprü vazifesi gördüğü için değil. Sırf Müslüman bir demokrasi olduğu için bile değil. Türkiye'nin iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), evrim geçirmiş bir siyasal İslam ile demokrasinin evliliği niteliğini taşıyor. Hıristiyan Demokratlar'ın tiranlığa gebe aşırılıkçılığın çeşitli formlarına batmış olan geniş bir Ortadoğu'da model olarak değil, bir başarı olarak hayranlık duyduğu Türkiye, Müslüman dünyada bir ilk.
'Soykırım' büyük yıkım yaratır
İşte bu yüzden AKP'nin Türkiye'nin kudretli generallerine karşı 2007'de aldığı seçim zaferi ve 2008'de yargının darbe girişimine karşı hanesine yazdığı skor, sadece Türkiye için değil bölge için de birer dönüm noktası niteliği taşıyor. Üstelik bölgeyle daha az iletişim kanalına sahip olan ABD açısından Türkiye'nin açık kanalları - Suriye, İran ve Hamas, İsrail ve Suudi Arabistan'la - faydalı olabilir.
Irak'tan düzenli çekilmenin sağlama alınması ve Afganistan'da tedarik platformu ve müttefik olarak Türk desteği önemli. Irak savaşına karşı olan bir ABD başkanı Türkiye'nin saldırı için ABD'ye topraklarını kullandırmama kararından kaynaklanan güvensizliği gidermek ve aslında Washington'ın ziyan ettiği bir ilişkiye yeniden kavuşmak üzere biçilmiş kaftan. Obama akıllıca Türkiye'nin Ermenistan'la uzlaşma sözüne destek vaat etti. Ankara bilhassa AB'ye sorunlu bir girişin peşindeyken Obmanlı Türkiyesi'nin 1915'te Ermenilerin kitlesel ölümündeki rolüyle yüzleşmek ve bunun merkezi olarak idare edilip edilmediğini saptamak zorunda kalacak. Ama ABD Kongresi'nin bu olayları soykırım olarak kabul etme yönünde baskı yapması, Türkiye'deki milliyetçi sağın işine yarayacak ve AB'yle ABD için değerli bir Müslüman köprüyü havaya uçuracaktır. (Başyazı, 6 Nisan 2009)
Kaynak: Radikal