Ankara'nın 11 Eylül'ünden kıl payı kurtuldu Ankaralılar. Emniyet istibratı ya da kimilerinin iddia ettiği gibi CIA'nın servisi sonucu bomba yüklü minübüs otoparkta yakalandı. Bakalım bu işin bundan sonrası nasıl gelişecek.
Yeni bilgiler, belgeler, ipuçları ele geçirilebilecek mi? Bambacılar ele geçirilebilecek mi?
Kimine göre bu işin arkasında derin çeteler vardı. Malum, bildik çeteler.. Bombaları patlatmadan çok yakalatarak iktidara gözdağı vermek istiyorlardı..
Bu gün için bunlar sadece bir iddia.. Bu işin izi sürülmezse arkası gelir.
Zaten bomba yüklü minübüsün ele geçirilmesinden hemen sonra çok daha büyük infilak gücüne sahip bir başka araç ele geçirildi.. Üstelik araç Edirne gümrüğünden giriş yapmıştı. Ankara'ya kadar izlendi ve Ankara'da operasyon yapıldı..
İşte işler o noktada karıştı. İddiaya göre araçtaki patlayıcılar askeri amaçlı idi ve MKE tarafından sipariş edilmişti..
İddiaya göre patlayıcıların İzmir'e götürülmesi gerekiyordu. Ama araç Ankara'ya yönelmişti. Neden? Niçin? Kim emir vermişti. Yoksa patlayıcıların bir bölümü Ankara'da mı indirilecekti..
Evraklar eksikti. Geçtiği ülkelerde normal gümrük işlemi de yapılmamıştı.. Peki nasıl olmuş da bu kadar büyük bir patlayıcı yükü, özel koruma tedbirleri alınmadan bu kadar yolu katedip Ankara'ya kadar gelebilmişti..
Mesela bir terör grubu aracın yolunu kesip patlayıcıları ele geçiremez mi idi? Ya da kent içinden geçerken saldırıya uğraması halinde bir fecaat yaşanmaz mı idi?
Muhtemelen araç köprüden geçmiştir, Bolu tünelini kullanmıştır..
Neyse ki emniyet güçleri izlemişler. Ama onlarınki bir istihbarat, bir ihbar üzerine şüpheliyi takiple sınırlı bir iş.. Resmi/askeri bir alım yapılmışsa, neden önünde ve arkasında askeri ve emniyetin resmi araçları ya da sivil plakalı araçlar ile güvenlik tedbiri alınmadı?.. Alındı ise güvenlik birimlerinin izlemesinin ne anlamı vardı?..
Bir başka iddiaya göre, patlayıcı yüklü araca geçiş izni veren Bulgaristan daha sonra durumu Ankara'ya bildirdi..
Eğer bu patlayıcılar bir terör örgütüne gönderilmedi ise kime, niçin gönderildi?..
Resmi bir işlemse neden resmi yollar kullanılmadı?
Ortada bir skandal var. Bana kalırsa 2. Vaka birincisinden daha önemli.. Sürücü yakalanmış vaziyette, evraklar ortada.
Muhtemelen bu yol/yöntem daha önce kullanılmış ki, böylesine futusuzca yapılabiliyor.
Resmi alım kılıfı altında bir takım, kayıtdışı illegal operasyonlar için kaynak mı oluşturuluyor yoksa?.. Bu işi kim yönetiyor?.. Patlayıcılar kime karşı, kimler tarafından kullanılacaktı?..
Gerçekten MKE'nin böyle bir siparişi oldu mu, miktarlar tutuyor mu, neden korumasız bir şekilde bu transferler yapılıyor? Taşıyıcı kişinin maldan haberi var mı, böyle önemli bir iş nasıl oluyor da tek kişiye emanet edilebiliyor?..
Basit bir trafik kazası sonucu bile büyük bir facia yaşanabilirdi. Bu sorumsuzluğun hesabı sorulmayacak mı?
Kimine göre, bomba yüklü araç eğer emniyet istibaratı tarafından izlenmese idi. Daha doğrusu Bulgaristan bu konuda bize bilgi vermese idi, MKE filan gündeme gelmeden patlayıcılar belli yerlere servis edilecek ya da kaza süsü verilerek ya da bir başka biçimde havaya uçurulacaktı. MKE için alım yapılsa bile sesrseri mayın gibi patlayıcı yüklü araçlar şehirlerarası yolda dolaştığına göre, teknik bir arıza sonucu ya da terörist saldırı sonucu infilkak süsü de verilebilirdi..
Avrupa, hani şu bizim AB'li dostlarımız, hani onlar teröre karşılar ya, en az bizim çeteler kadar onlar da bu kirli ve kanlı oyunun içindeler..
Belki de birileri iktidara, "Bak, sizin güvendiğiniz, sırtınızı dayadığınız AB ülkeleri bir yandan size karşı kullanılmak üzere bize silah veriyor" mesajı vermek istiyordu. Yani Batı'nın çifte standardını mı göstermek istiyordu iktidara ve millete bu grub?..
Birinci ve ikinci patlayıcı yüklü araçların birbirinden bağımsız olmadığını düşünüyorum.
Birinci ve ikinci bomba yüklü araçlar ele geçirildi. Şimdi işte asıl tam da burada sorulması gereken soru şu: Bir üçüncüsünün olmadığını kim garanti edebilir?
Tam da böyle bir zamanda Şemdinli dosyasının Askeri mahkemeye sevkedilmesi, ne ilginç bir tesadüf değil mi?
Selam ve dua ile..
Kaynak: Vakit Gazetesi