Birçok kişi AK Parti ve hükümetle ilgili yıpratma, iftira ve çeşitli komplolar beklerken tam aksi yönde hareketlenme başlayınca bir nevi ters köşe oldu. Hedefteki insan neden Baykal oldu? Baykal, ava çıkarken neden avlandı?
Geçen hafta Türkiye yine iki haberle sıcak ve heyecanlı gündemini korudu. AK Parti'nin anayasayı kısmî değiştirme gayretleri olumlu sonuçlanıp Cumhurbaşkanı'nın onayı için Köşk'e gönderildi. Yine yürekleri yakan Dağlıca baskınında dört askerimiz şehit oldu ve terör saldırıları artmaya başladı. Bence bu iki konunun gündemi meşgul etmesi gerekirken birden alakasız iki haber, Türkiye'nin ortasına bomba gibi düştü.
Bu iki haber de Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) lideriyle ilgiliydi. Malumunuz, biri Deniz Baykal'a ait olduğu iddia edilen uygunsuz görüntüler, diğeri de yine Baykal ile ilgili suikast planı. Bu planın azmettiricisinin de Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül olduğu iddia ediliyor. İşin şahsa özel kısmı bizi ilgilendirmiyor tabii. Lakin ülkenin ve milletin geleceği ile ilgili yönü olduğu için dikkatle izlenip incelenmesi gerekiyor.
Benim gibi birçok kişi AK Parti ve hükümetle ilgili yıpratma, iftira ve çeşitli komplolar beklerken tam aksi yönde hareketlenme başlayınca bir nevi ters köşe oldu. Statüko değişirken, ülkenin çok önemli kurumları ve anayasası yeniden yapılanırken, Ergenekon terör örgütü ve Balyoz darbe planı kapsamında muvazzaf ve emekli subay ve generaller gözaltına alınıp tutuklanırken elbette bu büyük çarkın direkt veya dolaylı içindekiler tarafından direnç gösterilmesi beklenen bir durumdur. Peki, oklar neden CHP lideri Deniz Baykal'a döndü? Hedefteki insan neden Baykal oldu? Baykal, ava çıkarken neden avlandı?
AK Parti üzerine gitmekle bir şey elde edemeyeceklerini anlayan karanlık güçler "B" planlarını devreye soktular. Bu plan kapsamında yıllardır AK Parti'ye karşı ciddi bir iktidar alternatifi olamayan CHP lideri Deniz Baykal'ı yıpratıp istifasını sağlayacaklar. Diğer yandan soldaki liderlik boşluğunu doldurmaya namzet Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ü harcayacaklar. Çünkü bu isim de işlerine gelmiyor.
CHP'nin genel kurultayı yaklaşıyor. Bu kurultayda yolsuzluklarla uğraşan, dürüstlük imajı ile gündemde kalmaya çalışan Kemal Kılıçdaroğlu veya başka bir ismi lider seçmek amaçlanmış gibi. 2011 yazındaki genel seçimlerde CHP'nin oylarını yeni liderlik altında yukarılara çekmek ve AK Parti karşısında ciddi bir alternatif haline getirmek hedeflenmiştir.
Yani bir taşla üç kuş birden vurulacaktır. Bu kuşlardan birisi siyaseten başarısız olan Deniz Baykal'dır. Baykal, gizli kamera ile çekilmiş uygunsuz görüntülerle vurulacak. İkinci kuş Mustafa Sarıgül'dür. Sarıgül, Deniz Baykal'a suikastı azmettirici olarak sol seçmenin gözünde yıpratılacaktır. Meydan darbeseverlere, cuntacılara kalacaktır. Plan budur.
Bu plandaki üçüncü ve de en büyük kuş AK Parti'dir. 2011 genel seçimlerinde CHP güçlü ve de yeni bir liderle AK Parti'yi büyük bir oy kaybına uğratacaktır. CHP yeni lideriyle tek başına iktidar olmasa bile MHP desteği ile tekrar Türkiye'yi koalisyon hükümeti dönemine götürecektir. Bu durum bile tek başına, AK Parti'nin başlattığı ülke çapındaki değişim ve yeniden yapılanmayı aksatmaya ve hatta tam tersine çevirmeye yetecektir. Ergenekon ve Balyoz gibi davaların dosyaları da kapanıp dürülecektir. Ve Türkiye, tekrar o karanlık günlere, faili meçhul cinayetlerin bol olduğu günlere geri dönecektir.
Başta da dediğim gibi bu yukarıda saydıklarım karanlık güçlerin "B" planıdır. Ancak bu çok bilinmeyenli denklemde en etkili olan parametreyi, geçmişe göre daha bilinçli, basiretli aklıselim halkı unutuyorlar ya da bu sağduyu sahibi halkın gücünü küçümsüyorlar. Bu ülkede halka rağmen artık hiçbir karanlık plan başarılı olmaz.
Allah'ın bu samimi halka yardımı gün gibi aşikardır. Orduda, siyasette, bürokraside ve yargıda bu ülkeye, bu milletin iradesine ipotek koymaya çalışanlar patır patır dökülüyor, ortaya çıkıyorlar. Paniklediler, telaş içindeler ve hata üstüne hata yapıyorlar. Kendi kendilerini ele veriyorlar. Karanlık dönemler sona erdi, aydınlık dönemi başladı. Bu milleti imha planları yapanlar perdelerini kapatıp gündüzlerini geceye çeviriyorlar. Bundan sonra da o galerinin karanlıklarında kalmaya devam edecekler.
Büyük bir ihtimalle CHP yeni bir liderle 2011 genel seçimlerine gidecektir ve sonuç, kendileri için bugünkünden daha iyi olmayacaktır.
Dr. Ali Soylu Cameron Üniversitesi Öğretim Üyesi
Kaynak: Zaman